Meme Büyütme
Meme büyütme ameliyatı; diğer estetik ameliyatlardan farklı olarak hem hasta memnuniyetinin çok üst seviyede olduğu, hem de tüm dünyada en sık yapılan estetik ameliyattır.
Bunun bir kaç nedeni var ki; bunlardan biri; ameliyatın kısa ve nispeten diğer ameliyatlara göre daha kolay, bir diğeri ise; sonucun hemen ameliyat sonrasında gözle görülür bir şekilde elde ediliyor olmasıdır.
Meme Büyütme Ameliyatı
Meme büyütme ameliyatı ile ilgili olarak öncelikle belirtilmesi gereken nokta; bu ameliyatın silikon implant adını verdiğimiz bir medikal ürün ile gerçekleştirildiği ve ameliyat başarısını etkileyen; vücut tipi, meme dokusunun kalınlığı , memede sarkma olup olmadığı , beklentiler, ameliyat tekniği, cerrahın tecrübesi, kullanılan implanta ait özellikler ve daha bir çok değişken faktörün varlığıdır.
Bu yüzden meme ameliyatı teknik olarak kolay bir ameliyat olsa da planlaması bir o kadar karmaşıktır. Bu nedenle seçtiğiniz implantın büyüklüğü, modeli, yüzey özelliği, ameliyat giriş noktasını nereden belirleneceği gibi bir çok değişken ile ilgili bütün soru işaretlerinin ameliyattan önce giderilmiş olması gerekir. Meme büyütme ameliyatı sonrasında memnuniyeti az olan hastaların hepsinin ortak özelliği; ameliyattan önce doktorlarıyla detaylı bir görüşme yapmamış, beklentilerini tam olarak dile getirmemiş olmalarıdır. Bundan dolayı, kliniğimizde, ameliyat öncesi hastamızın beklentilerini anlama ve implant seçimi ile ilgili muayenelere büyük önem verilmektedir.
Daha fazla bilgi almak isterseniz bize e-mail, telefon veya whatsapp ile ulaşabilirsiniz.
Anestezi Şekli
Meme büyütme ameliyatı; sterilizasyon kurallarının en üst seviyede uygulandığı bir hastane ameliyathanesinde, genel anestezi altında yapılması gereken bir ameliyattır.
Modern ve yeni anestezi uygulamalarında, kısa etkili & yan etki oranları düşük anestezi ilaçlarının kullanılıyor olması nedeniyle, genel anesteziye ait korkularınızın yersiz olduğunu söylememiz gerekir. Ayrıca yeni jenerasyon ilaçlar sayesinde hemen ameliyat sonrasını dahi oldukça konforlu geçirebiliyor, nadiren ameliyat sonrası bulantı veya kusma gibi şikayetleri yaşıyorsunuz.
Ameliyat Süresi
Ameliyat süresi 45 dk-1 saat arasında değişiyor. Ameliyat süresinin kısa olmasının en önemli nedeni; ameliyat sırasında sizer(deneme implantları) kullanmıyor oluşumuz, ameliyat planlamasını ve implant seçimini ameliyattan önce net bir şekilde gerçekleştirmiş olmamızdandır.
Hastanede Yatış Süresi
Ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirildiğinden dolayı ameliyattan sonra en az 6 saat hastanede kalınması gerekiyor. Dileyen hastalarımızı gece yatış olmadan aynı gün taburcu edebiliyoruz. Ancak genel yaklaşım ve önerimiz; 1 gece hastanede kalış ve ertesi gün sabah kahvaltı sonrası eve dönüş şeklindedir.
Ameliyat Sonrası Ağrı
Ameliyattan hemen sonra -hastanede kalış süresi içinde- hissedeceğiniz kas dokusunun gerilmesine bağlı oluşan ağrıyı, kullandığımız güçlü ağrı kesiciler ile oldukça azaltabiliyoruz. Evde geçireceğiniz ilk 3 gün ise ağızdan kullanacağınız basit ağrı kesici tabletler yeterli geliyor, 3. günden 1. haftanın sonuna doğru her geçen gün giderek azalan ağrı 1. haftadan sonra neredeyse ortadan kalkıyor.Ağrı miktarı elbette kişinin ağrı eşik düzeyine ve kullanılan implantın büyüklüğüne bağlı olsa da hastalarımızın ortak söylemi; “1. haftadan sonra çok rahatladım” şeklinde oluyor. Burada altını çizmemiz gereken önemli bir nokta; ameliyat sonrası konforu belirleyen nedenler; ameliyat sırasında implantın yerleştirileceği cebi hazırlarken dokularda oluşacak travmadan olabildiğince kaçınılması ve kullanılacak implantın dokularınızı aşırı miktarda germeyecek büyüklükte olmasıdır. Bu nedenle her estetik ameliyatta olduğu gibi “kişiye özel” konsepti burada da önem kazanmaktadır.
Daha fazla bilgi almak isterseniz bize e-mail, telefon veya whatsapp ile ulaşabilirsiniz.
Ameliyat Sonrası İstenmeyen Durumlar
Her ameliyat sonrasında olduğu gibi, kanama ve enfeksiyon olası komplikasyonlar arasında sayılsa da, ameliyat sırasında titiz bir cerrahi teknik kullanılması, kanama kontrolünün doğru ve yeterli biçimde yapılması kanama ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırmakta, meme ve kas dokusunun yüksek kan dolaşımına sahip olması da enfeksiyon ihtimalini oldukça düşürmektedir.
Meme büyütme ameliyatına dair belki de en çok konuşulması gereken komplikasyon kapsül kontraktürüdür ki bu komplikasyonu minimal seviyede tutmak için “14 kural” diye tariflediğimiz kurallar dizisine riayet ediyoruz. 14 Kuralı şöyle sıralayabiliriz:
- Hemen ameliyata başlamadan önce koruyucu antibiyotik kullanılması
- Meme başının ameliyat süresi boyunca kapalı tutulması
- Ameliyat cebini hazırlarken kanamasız bir cerrahi teknik kullanılması, dikkatli kanama kontrolü
- Cep seçiminde dual plan(yarı kas altı-yarı kas üstü) tercih edilmesi
- İmplantın meme derisi ile temasının önlenmesi(implantın elle değil, funnell ile cebe yerleştirilmesi)
- Zorunlu olmadıkça meme başından girişin tercih edilmemesi, meme alt kıvrımından girilmesi.
- Minimal travmatik cerrahi teknik kullanılması.
- Meme dokusunun içine girmeden ve süt bezlerine temas etmeden cebin hazırlanması
- İmplantın yerleştirileceği cebin antibiyotikli sıvılar ile yıkanması
- İmplant kutusunun açılır açılmaz cebe yerleştirilmesi ve implantın hava ile temas süresinin azaltılması
- Dren kullanılmaması
- İmplantı yerleştirmeden önce eldiven değiştirilmesi
- Kesi hattındaki cilt-cilt altı doku katmanlarının tek tek kapatılması
- Meme büyütme ameliyatı geçirmiş kişilerin; herhangi diş tedavisi ya da cerrahi işlem öncesi mutlaka koruyucu antibiyotik tedavisi kullanması.
Şişme, Morarma
Aslında şişlik ve morluk çok fazla olmuyor. Bunun nedeni; dokuya saygı esasıyla çalışmamız ve implantın yerleştirileceği cebi hazırlarken radyofrekans teknolojisini kullanmamız. Kanamanın olmaması hem dren kullanma ihtiyacımızı ortadan kaldırıyor hem de morluk oluşmasını engelliyor. Ameliyat sonrası sizin hissedeceğiniz şey aslında gerginlik. Unutmayınız ki; yıllarca belli bir gerginlikte olan dokular yaklaşık 1 saatlik bir ameliyatla zamanla alışacakları bir gerginliğe getiriliyorlar. Gerginlik ilk 1-2 haftadan sonra yavaş yavaş azalmaya başlıyor ki bu durum ; erken dönemde hissedilen sertliğin yumuşaması ve orijinal doku kıvamına kavuşulması anlamına geliyor.
Pansuman
İmplantı yerleştirdiğimiz kesiyi, kendiliğinden eriyen dikişler kullanarak estetik dikiş yöntemi ile kapatıyoruz. Kesinin üzerine yapıştırdığımız özel bir yara bandının ise kendiliğinden düşmesini bekliyoruz. Yani ameliyattan sonra herhangi bir pansuman veya dikiş alma işlemine gerek kalmıyor. Ameliyattan 3 gün sonra yaptığımız ilk kontrol sırasında -kesi hattı bantlı halde iken- banyoya başlayabiliyorsunuz, 2. hafta kontrolünde ise bu bantı çıkartıp iz giderici bazı krem ve jel kullanımına başlıyoruz.
Sütyen
İlk 4 hafta bizim ameliyatta giydirdiğimiz sütyeni kullanıyorsunuz, sonraki 2 ay ise elbise seçiminde de kendinizi daha rahat hissedeceğiniz balensiz bir sütyen kullanıyorsunuz. Bu konuda size bazı marka ve model tavsiyelerinde bulunuyoruz. Üçüncü ay bitiminde ise arzu ettiğiniz herhangi bir sütyen kullanabiliyorsunuz.
Ne zaman işe dönülebilir?
Bu süre kişiden kişiye değişmekle beraber 3–7 gün sonra rahatlıkla dönebilirsiniz.
Spor
2 hafta sonra yürüyüşe, 4. haftadan sonra ise kardiyo egzersizlerine başlayabiliyorsunuz. Fittness gibi, özellikle göğüs ve kolların yoğun olarak kullanıldığı sportif faaliyetlere ise 2. aydan sonra başlanılmasını öneriyoruz.
Son Şekil
Meme büyütme ameliyatı, hemen ameliyat sonrası sonucun kısmen görüldüğü bir ameliyat olsa da, memelerin istenen şekle gelmesi elbette aylar içerisinde gerçekleşiyor. Bunun nedeni; ideal meme şekli olan ; üst polün düz ve % 45, alt polün ise yuvarlak ve % 55 oranına sahip olması için gerekli sürecin tamamlanmasıdır. Bu süreç; farkında olmayacağınız hızda milimetrik şekilde yavaş yavaş ilerliyor. Kimi hastalarımız hemen ameliyat sonrası ilk kontrolde dahi meme şeklinden memnun olsalar da, ideal meme oranlarına kavuştukları zaman bu memnuniyet daha da artıyor. Unutulmaması gereken bir nokta da , sanıldığı gibi memelerin zaman geçtikçe küçülmediğidir. Böyle bir kanıya varılmasının nedeni; memede eğer oluştu ise ödemin zamanla geçmesi veya meme üst polündeki dolgunluğun azalmasıdır. Oysa üst poldeki dolgunluğun azalmasını, alt poldeki dolgunluğun artması takip ediyor ki; doğal ve estetik bir görünüm elde etmek için bu beklediğimiz ve olması gereken bir durumdur.
Daha fazla bilgi almak isterseniz bize e-mail, telefon veya whatsapp ile ulaşabilirsiniz.