Adres: +Teşvikiye Mh. Hakkı Yeten Cd., No:23, Vital Plaza, K:5, Fulya, 34365 Şişli/İstanbul
Jinekomasti; erkeklerde ergenlik döneminde büyüyen meme dokusunun ergenlik sonrası küçülmeden aynı büyüklükte kalmasıdır.
Aşırı kiloya bağlı yalancı jinekomasti denilen sadece yağlanmayla ilişkili bir meme büyümesi de aynı probleme neden olarak memelerde kadınsı meme görünümü ortaya çıkarıyor. Jinekomasti, yazın tişört giyememe, denize girememe gibi özgüven sorunlarıyla birlikte, göğüsleri saklamaya yönelik vücudun öne doğru eğilmesine bağlı birtakım duruş bozukluklarına kadar birçok probleme yol açmaktadır.
Anestezi şekline hasta ve cerrah birlikte karar veriliyor. Özellikle yağ dokusundan zengin bir meme büyümesi söz konusu ise sadece lokal anestezi veya beraberinde sedasyon ile gerçekleştireceğimiz liposuction yeterli olacaktır.
Eğer meme dokusundan zengin bir büyüklük söz konusu ise genel anesteziyi daha fazla tercih edilmektedir. Her iki durumda da ameliyatı mutlaka tam teşekküllü bir hastane ameliyathanesinde gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Ameliyat genellikle 1 ya da 1,5 saatlik bir sürede tamamlanıyor.
Genellikle hastalarımızı aynı gün taburcu edebiliyoruz.
Ameliyattan hemen sonra eğer sızı şeklinde bir ağrı hissedilirse bu durum ağrı kesiciler ile ortadan kalkıyor. Hastaneden çıktıktan sonra eğer bir sızı hissedilir ise basit ağrı kesiciler yeterli geliyor. Genellikle 3. günden sonra hastalar herhangi bir ağrı hissetmiyorlar.
Jinekomasti ameliyatı komplikasyon açısından liposuction ameliyatında olduğu gibi güvenli bir ameliyat olsa da her cerrahi işlemde olduğu gibi bu ameliyat sonrasında da bazı istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir.
Erken dönemde kanama ihtimali nadir de olsa görülebilir. Hematom adını verdiğimiz bu durum, çoğunlukla kendiliğinden kaybolacak kadar az olsa da, bazen ameliyathane şartlarında boşaltılmayı gerektirebilir. Bunun dışında istenmeyen durum olarak; deri altında düzensizlik ve meme başının altında kalmış meme dokusu olabilir ki bunlar estetik açıdan rahatsızlık verecek düzeyde ise revizyon ameliyatı ile ortadan kaldırılabilmektedirler.
Ameliyatı daha çok liposuction tekniği ile gerçekleştirdiğimiz için 5–10 gün kadar morluk ve şişlik olmasını bekleriz. Ancak son yıllarda ameliyat sahasına yapıştırıp üstüne korse giydirdiğimiz sünger yapısındaki örtüler sayesinde şişlik ve morluk miktarında çok belirgin azalma oldu.
Çok nadiren dren kullanmak durumunda kalıyoruz. Çoğunlukla sadece liposuction yöntemi yeterli geldiği için dren kullanmaya gerek kalmıyor.
3 günde bandajlar ve ameliyat sahasına yapıştırdığımız süngerleri tamamen çıkarıyoruz. Ardından sadece korse giyiliyor. 3. günden sonra banyo yapılabiliyor. Liposuctionda çok küçük bir noktadan girildiği için kendiliğinden eriyen tek bir adet dikiş yeterli geliyor. Dolayısıyla pansuman ve dikiş almaya gerek kalmıyor.
Genellikle hastalarımızın 2-3 gün sonra normal yaşama döndüğünü görüyoruz.
Yapılan işin boyutuna bağlı olarak ertesi gün ya da birkaç gün sonra işe başlanabiliyor. 2-3 gün sonra kol hareketlerinde hassasiyet azaldığı için araba kullanmaya başlayabilirsiniz.
2 hafta sonra uzun yürüyüşlere, 4 hafta sonra koşuya başlayabilirsiniz. Kol ve göğüs kaslarınızın fazlaca kullanıldığı fitness, tenis gibi aktivitelere 2. ayın bitiminde başlamanızı öneriyoruz.
Klasik liposuction ameliyatı sonrası olduğu gibi; erken dönemde var olan ödem ve şişliğin yerini zaman içerisinde sertlik alıyor ve zaman içerisinde bu sertlik azalıyor. 3-6. aydan sonra dokular yumuşayıp doğal kıvamına kavuşmaya başlıyor.
