Göz kapağı ameliyatından bahsederken üst ve alt göz kapağını ayrı değerlendirmek gerekiyor.
Üst göz kapağında daha çok deri fazlalığı şikâyeti ve bazen de kaş kaldırma ile beraber yapılması gerekiyorken, alt göz kapağında daha çok yağ torbalanması şikayeti ile hastalarımız başvuruyor.
Üst göz kapağı ameliyatını lokal anestezi ile yapabiliyorken, alt göz kapağı ameliyatını daha çok genel anestezi altında gerçekleştiriyoruz.
Alt göz kapağı ameliyatlarında genellikle göz kapağına destek olması açısından kapağı gözümüzün dış kenarında bulunan dokulara sabitliyoruz. Bu gözlere daha canlı ve çekici bir görünüm de kazandırmış oluyor. Ameliyat sonrasında şişlik ve morluğu azaltmak için bazı damlalar ve buz tatbiki yamak gerekiyor. Genellikle bu ameliyattan sonra iş ve sosyal hayata görsel açıdan bakıldığında en erken 1 hafta-10 günden sonra dönmek mümkün oluyor.
Sterilizasyon kurallarının en üst seviyede uygulandığı bir hastane ameliyathanesinde, sadece üst göz kapağı için lokal anestezi yeterli gelebilirken, alt göz kapağı için genel anesteziyi tercih ediyoruz.
Eğer sadece üst göz kapakları ameliyat edilecekse 45 dakika, alt ve üst göz kapakları birlikte ameliyat edilecekse bu süre ortalama 2 saat.
Lokal anestezi altında gerçekleştirdiğimiz üst göz kapağı ameliyatı için hastanede kalmaya gerek yok ancak genel anestezi altında gerçekleştirildiğimiz alt göz kapağı ameliyatı için ameliyattan sonra en az 6 saat hastanede kalınması gerekiyor, dileyen hastalarımızı gece yatış olmadan aynı gün taburcu edebiliyoruz. Ameliyattan hemen sonra, baş kısmının yüksekte olacak şekilde yatılması ve göz etrafına buz tatbik edilmesi şişlik ve morluk oluşumunun daha az oluşması açısından oldukça önemlidir.
Ameliyat sırasında kanamayı azaltmak ve ameliyat sonrasının daha konforlu geçmesi için kullandığımız lokal anestezik sıvı enjeksiyonu, hemen ameliyat sonrası ağrı hissetmenizi engelliyor. İlerleyen saatlerde ise genellikle herhangi bir ağrı şikâyeti duymuyoruz ancak gene de hastalarımıza ihtiyaç duymaları halinde kullanabilecekleri ağızdan alınabilecek ağrı kesiciler reçete ediyoruz.
Her ameliyat sonrasında olduğu gibi, kanama ve enfeksiyon olası komplikasyonlar arasında sayılsa da, ameliyat sırasında titiz bir cerrahi teknik kullanılması, kanama kontrolünün doğru ve yeterli biçimde yapılması kanama ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırıyor.
Bu ameliyatta en sık görülen ancak geçici olan istenmeyen durum kemozis adını verdiğimiz konjonktiva yani göz kapaklarımızın iç yüzeyini örten zarın şişliğidir. Kemozisi önlemek için veya oluştuysa azaltmak için bazı göz damlalarının ameliyattan sonra kullanılmasını öneriyoruz. Çok nadiren de olsa bu şişliği oluşturan sıvı birikiminin boşaltılması gerekebilir.
Göz kapakları çok hassas yapılar olduğu için az ya da çok şişlik ve/veya morluk görülmesi oldukça beklenen bir durum. Bu şişlik ve morluğun miktarı kişiden kişiye değişmekle birlikte, ameliyat sonrası bu bölgeye soğuk tatbiki bu durumu büyük ölçüde azaltmaktadır. Gene kişiden kişiye değişmekle birlikte şişlik ve morluklar ortalama 7-10 gün sonra sosyal ortama girmenizi engellemeyecek kadar azalmaktadır. Gerektiğinde makyaj ürünleri kullanarak göz çevrenizdeki morlukları kapatmanızda bir sakınca bulunmamaktadır.
Bu ameliyatı üst göz kapağı kıvrımından ya da alt göz kapağının kirpiklerinin alt sınırından girerek gerçekleştiriyoruz. 48 saat sonra bu bölge soğuk olmak şartıyla su ile temas edebilir ve kişi bu dönemden sonra çok sıcak ve buharlı olmamak şartıyla duş alabilir. Alt göz kapağından girerek gerçekleştirdiğimiz ameliyattan sonra göz altı ve çevresine koyduğumuz bantları 5 gün kadar tuttuktan sonra çıkarıyoruz. Kesi hattına kullanılmak üzere verdiğimiz antibiyotikli krem dışında özel bir yara bakımı söz konusu değil. Göz kapağındaki dikişleri 7. günde alabiliyoruz.
Bu süre kişiden kişiye değişmekle beraber 3–7 gün sonra rahatlıkla dönebilirsiniz.
İşe ve sosyal hayata dönüşü belirleyen şey gözlerinizin etrafında şişlik oluşup oluşmaması, oluştu ise bunun sizi görsel anlamda rahatsız edip etmeyeceği. Aksi taktirde güneş gözlüğü kullanarak ertesi gün dahi dışarı çıkmanızda bir engel yok.
2 hafta sonra uzun yürüyüşler, 4 hafta sonra ağır spora başlanabilir. Ancak göz çevresine darbe alma ihtimalinizin olduğu bazı sporların 2 ay yapılmasını önermiyoruz.
Son şekli belirleyen en önemli nokta; şişliğin tamamen ortadan kalkmasıdır. İlk 2. Haftadan sonra şişlikler, sosyal ortama rahatlıkla gireceğiniz kadar azalmış olsa da, tam olarak şişliklerin ortadan kalktığı dönem 3. aydır.